Duyurular:
Değerli üyelerimiz; "Bizim Köşe" isimli blog sayfamız açılmıştır. Menülerden yazılara ulaşabilirsiniz.

14 Mayıs Işığında Yeni Bir Eczacılık Vizyonu

Kıymetli meslektaşlarım,

Bilimsel eczacılığın 182. yılında sizlere bu mecradan bazı duygu ve düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Eczacılık, yapısı gereği yaşamın içine entegre olmuş, tarihsel süreçlerde değişim ve dönüşümler geçirmiş ulvi bir meslektir. Bir sağlık profesyoneli olarak biz eczacılar, ilacın üretiminden hastaya sunulması ve sonrasında farmasötik bakım temelli ilaç tedarikinin ilk ve son halkasına kadar tüm süreçlerden sorumlu olan kişileriz.

Ülkemizde mevcut ilaç tedarik ve sunum sisteminin getirdiği bir eczacı bulunan eczane ve ilaç modeli ile üretimden ve ar-ge faaliyetlerinden ve farmasötik bakım dahil olmak üzere bu hizmetlerden elini ayağını çekmiş amiyane tabirle sadece ilaç satan bir çerçeveye sığdırıldık.

Oysa ki dünyada eczacılar belirli dallarda uzmanlaşan ve sağlık sistemlerinde tedavi hizmetlerinin bir ayağı olma yanı sıra koruyucu sağlık sistemlerine entegre olmuş yeni modeller ortaya çıkarmışlardır. Teknolojinin gelişimi ve Endüstri 4.0 devrimi ile online hizmetler tüm alanlara girmiştir. Eczacılıkta bu hizmetlerin en iyi şekilde uygulandığı bir alan olmuştur. Bu durum uygulama ve takip süreçlerini kolaylaştırmakla beraber bazı tehditleri de ortaya koymuştur. Pandemi sürecinin de hızlandırdığı online sistemlere olan talep online eczane fikrinin güçlenmesine sebep olmuştur.

Amazon’un online eczane platformu olan PillPack’i satın alarak bu alanda dikkat çekici yeni bir ilaç tedarik zinciri oluşturmayı hedefliyor. Uzun vadede eczane eczacılarının bu modele ilişkin ülke modellemesini hem bir tehdit hem de büyük bir fırsat olarak değerlendirmesi gerekir. Konvansiyonel çözümler ile gelen bu değişim dalgasının bertaraf edilemeyeceği açıkça görülmektedir.

Ülkemizde üretim ayağında bulunmayan ve sadece eczanede monist bir bakış açısıyla kurgulanmış modelin yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Biz eczacılar örgütlerimizle geleceğin eczacılığı için şimdiden planlar hazırlamalıyız.

Özellikle son yıllarda ruhsat alan ilaçlar göz önüne alındığında genetik tandanslı kişiye özel ilaçlara ciddi yatırım yapıldığı görülmektedir. Acaba biz eczacılar Urfa’nın bir köyünde Ahmet amcaya özgü üretilen bir ilacın temin ve uygulama ve takip safhalarında etkin rol almamız gerektiği konusunda yeterince iyi bir plan ortaya koyabilecek miyiz?

Esas soru gelecekte üretilecek yenilikçi ilaçlar için eczacılar şimdiden bu süreci hastaya özgü planlamayı ve belki de farmakogenetik yeni bir eğitim modeline evrilmeyi ve bu hizmetlerin etkin ve hızlı biçimde uygulanmasına kafa yormalıyız.

Gündelik sorunlarla özelliklede: SGK uygulamaları, istihdam, yasal zorunluluk olarak devreye giren eczane tahditi ve eczacıyı ayrıştırıcı statülerle vakit kaybetmeden etkin mücadele geleceğin şimdiden planlanmasına bağlıdır. Biz eczacılar yaklaşık 30 yıldır aynı sorunları çevresinde gittikçe azalan ekonomik pay ile birbirimizle mücadele etmeyi bırakarak, tehditleri fırsata çevirmeliyiz.

Meslek hakkı ve genel eczacılık teamülleri yanında eczanede verdiğimiz hizmetlerin tedavi hizmetleri yanında koruyucu sağlık hizmetlerini kapsayacak şekilde evrilmesini sağlamalıyız. Aşılama, hızlı testler, nitelikli elektronik data veren uygulamalar ve kişiye özgü sağlık danışmanlığını birer temel doktrin haline getirerek yeni bir model ile toplumun karşısına çıkmalıyız.

Bu algıyı güçlendirmek için ilk yapılması gereken işin yasal mevzuatımızdan SERBEST ECZANE tanımını çıkarıp yerine uygar ülkelerde tanımlandığı biçimde TOPLUM ECZANESİ terimini getirmeliyiz. Hastane eczanelerini toplum eczanelerini ortaklaşa kurgulanacak programlar ile yatan ve taburcu hastalarının takip ve tedavi etkinliğine katkı sunmalıyız.

Gelecek biz eczacıların sağlık hizmetin merkezinde, önemli bir aktör ve yönetici bağlamında çalışmamızı gerektiren bir modelin habercisi olarak değişim ve dönüşümü ivmelendirmektedir. Eczacılık fakültelerinin bu dönüşüme meslek örgütlerimizle birlikte önayak olduğu bir perspektif ile hem eczacılık öğrencilerini hem de mezun olan meslektaşlarımızın bir sağlık profesyoneli olarak sürekli öğrenen ve kendini geliştiren bir yola sokmalıdır.

Topluma fayda ve katkıyı ölçülebilir, nominatif bir çalışma ile kamu erkine taşımayı sağlamalıyız.  Ölçülebilir eczacılık hizmet standartlarını oluşturmalı ve bu standartları bütünsel olarak geliştirmeliyiz.

Gündelik sorunların dışında farklı bir bakış açısıyla eczacının geleceğe daha güçlü ve umutlu baktığı bir meslek nosyonu kurgulamak dileği ile tüm meslektaşlarımı sevgi ile selamlıyorum.

Ali Erdem

Hakkında Ali Erdem

2003 yılında Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesinden mezun oldu. 2004 yılında Şanlıurfa SSK Hastanesinde göreve başladı. 2005-2007 yılları arasında Balıklıgöl Devlet Hastanesinde Başeczacı olarak görev yaptı. 2007 yılında kendi eczanesini açtı. Şanlıurfa Eczacı Odasında yönetim kurulu üyeliği, saymanlık, proje koordinatörlüğü gibi çeşitli görevlerde bulundu.
Ankara Üniversitesi'nde Farmasotik Botanik alanında yüksek lisans yaptı.
Halen Türk Eczacıları Birliği SUT komisyonu üyesi ve TEİS basın sözcüsüdür.

Tüm Yazıları

Yorum yaz